Temel İstanbul'a arkadaşının yanına gider... Arkadaşı durmadan bir kitap okuyup durmaktadır ve en sonunda Temel dayanamayıp sorar:
Ne okuyosun arkadaşım sen?
Sen anlamazsın Temel ,boşver.
Yaww sen hele bir anlat...
"Mantık" okuyorum Temel...
"Mantık" ne ki?
Hmmm... Bak şimdi, senin evde akvaryum var mı?
Vaaaar...
O zaman için de balık da vardır.
Evet var...
Sen o balıklara yem veriyorsundur...
Evet veriyorum. Hem de her gün...
O zaman sen onları seviyorsun değil mi?
Evet seviyorum.
O zaman senin hayvan sevgin vardır.
Evet var.
Hayvanları seviyorsan,inanları da seversin değil mi?
Evet insanları da seviyorum.
İnsanları seviyorsan ,karşı cinse ilgi de duyuyorsundur değil mi?
Evet yaa... Tabiki de duyuyorum.
Hah işte, o zaman sen eşcinsel değilsin.... İşte buna "mantık" denir.
Bu dialog Temel'in çok hoşuna gider ve bu kitabı da yanına alır köye dönerken. Köye döndüğünde kahvenin önünde bir o yana bir bu yana yürüyerek dikkat çekmeye çalışırken Dursun bunu fark eder ve Temel'in yanına giderek sorar.
Temel hoşgeldin, hayırdır ne yapıyorsun?
Kitap okuyorum!
Ne kitabıymış o ?
"Mantık" kitabı. Boşa uğraşma sen anlamazsın.
Anlat da öğrenelim o zaman.
Gel anlatayım o zaman. Senin evde akvaryum var mı?
Yoook....
Hmm..... O zaman sen "Eşcinselsin"